9 Aralık 2010 Perşembe

13

içerden tıkırtılar geliyordu. duyuyordum sesleri. enver bilgisayar masasının karşısında sandalyesinde, bense yanındaki yeşil minderde oturuyordum her zamanki gibi. bilgisayardan bi şeyler gösteriyordu enver bana. hemen yan taraftaki kapıdan koridoru görebiliyordum. banyodan lacivert takım elbiseli, uzun boylu, zayıf bir adam çıktı. korkudan titremeye başladım. konuşamadım önce. nerden girmişti ki bu adam? kapı kilitliydi ve arkasında sandalye vardı, pencereler de kapalıydı. envere döndüm. titreyerek, enver içerde biri var, diye fısıldadım. sandalyesiyle bana döndü enver ve, enveğğr içeğdee biri vağr, diye benimle dalga geçerek tekrarladı söylediklerimi. korkuyordum. anlatmaya çalışıyordum adama belli etmeden amma enver beni dinlememekte ısrarlıydı. umursamıyordu. tedirgin bi şekilde koridora doğru başımı uzattım ve o da ne, bi anda göz göze geldik adamla. sinirle odaya doğru yürümeye başladı kolormatik gözlüklü, beyaz saçlı, lacivert takım elbiseli adam. enver, geliyor, enver imdat, diye bağırmaya çalıştım. sesim çıkmıyordu. enverse beni duymuyor bilgisayarına bakmaya devam ediyordu. adam daha da hızlandı, tam odaya gelmişti ki ellerini bana doğru uzatarak... silkelenerek bi anda kalktım yataktan.

5 Aralık 2010 Pazar

bazı acayip davranışlar

başım fazla dönüyor, ağrıyor. bazen dayanamıyorum acısına. beynim sanki sıvılaşmış gibi, hareket ediyor, çeperlere çarptıkça daha da acı veriyor bana.
midem fazla bulanıyor. kusuyorum zaman zaman.
düzenli bi hayata geçtim gibi; düzgün besleniyorum, enver evde, uykum normal.. amma hala isteksizim. istemiyorum hiç bir şey yapmak. demek ki bunlar değilmiş beni engelleyen nedenler.
kendimi sıkmasam yine çok fazla uyuyabilirim.
artık rüyalarımı eskisi gibi hatırlayamıyorum.
insanlar hakkında kötü düşüncelere sahibim. çoğu kimseler batıyor bana.
fazla küfrediyorum.
içim çok sıkılıyor.
geceleri korkuyorum. sanki diğer odada birileri var. ya da sanki birileri beni izliyor gibi hissediyorum.
çok para harcıyorum. hala da harcamak istiyorum. çalışmak için uğraşmıyorum. borçlarımı umursuyorum amma çok da takmıyorum.
kendimle çok çelişiyorum.
düşüncelerimden emin değilim.
fazla konuşuyorum.
fazla susuyorum.
kendi kendime çok konuşuyorum.
çabuk sinirleniyorum. bazen ilginç tepkiler veriyorum. küsüyorum.
insanları dinler gibi yapıyorum. dinlemediğim anlaşılmasın diye çok detay bi kelimeyi bulup, hakkında soru soruyorum.
müzik dinlemek bile beni yoruyor.
kitap okuyamıyorum. hatta uzunca bir paragrafı bile bitiremiyorum.
odaklanamıyorum.
algılamakta zorlanıyorum.
unutuyorum.
bedenen acı çekmeyi seviyorum.
uzak yerlere gidesim var. şimdi deseler, düşünmem giderim.
insanlar benden rahatsız oluyorlarmış gibi hissediyorum.
kafam çabuk güzel oluyor. alkol mideme dokunuyor. amma içmek istiyorum.
bazı insanlara ciddi zararlar vermek istiyorum.
çok yorgun hissediyorum. kaslarım ağrıyor.
özel hiç bir uğraşım yok. sıkılıyorum.
enverin bana 'kendine uğraşacak bi şeyler bul' demesi ciddi anlamda canımı acıtıyor. ona göre bulabilirim amma hiç mi hiç içimden gelmiyor.
inanmıyorum.
aynaya bakmayı sevmiyorum.
her yer sürekli pis gibi geliyor. temizlik yapsam da temizlenmiyor.
çok sık ve uzun süre banyo yapıyorum. sıcak su beni rahatlatıyor.
biri bana laf söylediğinde kendimi savunamıyorum. söyleyeceklerimi unutuyorum, haklısın diyip geçiyorum.
karar veremiyorum.
kendimi düşünmüyorum.
okul ne olacak hiç bilmek istemiyorum.