2 Ocak 2011 Pazar

14

iyi ki sandaletlerimi de getirmişim, dedim kalabalık caddede karşıdan karşıya geçerken. bak ne güzel ısındı havalar. sonra ayaklarıma baktım altın rengi ojelerim vardı. neden kırmızı sürmedim ki diye düşündüm bi süre. sonra hala mart ayında olduğumuzu düşündüm. uzun siyah eteğim vardı altımda. üzerimde ise siyah ceketim vardı. yanımdaki kimdi tam hatırlayamamakla beraber, şu karşıda bir şeyler yesek iyi olur, diye karar verdik. başımı çevirdiğimde telefon çalmaya başladı. apar topar kalktım yataktan. yardımına ihtiyacım var, dedi arayan kız. hemen geliyorum, diye koşarak çıktım evden. parka gelmiştim ki yukatalarını öyle sadece üzerlerine geçirmiş 4-5 kişilik bir grupla karşılaştım. nefes nefese kalmıştım koşmaktan. büşra fotoğraf çekmeye çalışıyordu. onun akrabalarıymış zaten bu grup. ben arkada görünmek istemiyordum fotoğraf çekilirken. büşra, sen de japonya'ya geldin oysa bence kalsan iyi olur, dedi. yok, dedim, acelem var zaten. koşmaya devam ettim. ellerim kirlenmişti. çamur içerisindeydi. hemen tuvaletlere koştum. çeşmelerden biri bozuktu, su fışkırıyordu. yer feci ıslanmış, küçük bir gölet oluşmuştu. benden hemen sonra içeri giren sarışın zayıf kız dengesini kaybedip bana çarptı. aynı zamanda da ayağı suya girdiği için ıslandı. bana çarpması sonucu ben de dengemi kaybettim ve saçlarım suyun içine girdi. uzun olan saçlarım belimi ıslatmıştı. üşüdüm. sonra kız bana bağırmaya başladı, ne yaptığını sanıyorsun sen, diye. gerizekalı senin suçun, dedim. kız diklenmeye devam etti. bana bak, dedim, senin dikkatsizliğin yüzünden zaten saçlarım ve beraberinde belim de ıslandı, özür dileyeceğine hala konuşuyorsun, diye ben bağırmaya başladım. kız arsızlanmaya devam etti. o kadar sinirlenmişti ki sarı saçlarını kavradım lavobaya doğru ittim kızı. hala konuşmaya devam ediyordu. suuus, diye bağırdım. hiç niyeti yoktu susmaya. ya sen belanı mı arıyorsun, diye bir yandan bağırıp bir yandan kafasını lavaboya vurmaya başladım. susmadı gerizekalı kız. aksine gülüyordu. güldükçe sinirlerim arttı. arttıkça vurmaya devam ettim. tak, took, taaaak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder