enverle istiklal'deki kitapçılardan birine girdik. sanırım mephisto ya da d&r'dı. kutu oyunlarına baktık biraz ve o da ne? ne zamandır aradığımız catan vardı. hatta ingilizcesi ve farklı bir sürümüydü. 65 lira ödeyip aldım oyunu. akşam üstüydü. hava karanlıkla aydınlık arası, pusluydu. açtım poşetini oyunu, çıkartmaya başladım. amma bu oyun bizim oynadığımızdan baya farklı görünüyordu. dünya haritasının daha farklısı civilization'daki gibi bir yerleşim vardı. bölgelere ayrılmıştı ve her bölgenin içinde çeşitli kaynaklar ile yerleşim merkezlerinin yapılacağı yerler vardı. aslında risk, catan ve civilization oyunlarının karışımı gibiydi. gri, mavi, lacivert tonları hakimdi oyun tablasında. bi an içim bi huzursuzluk kapladı. bu bizim istediğimiz oyundan çok farklıydı ve artık açılmıştı, geri iadesi imkansızdı. acaba kuka kafeye gidip, onlara bu farklı oyunu verip, onlarda fazlasıyla bulunan normal versiyonlardan biri ile değiştirmeyi istesek ne derlerdi?
sonra birden uyandım. enver'e az önce rüyamda gördüğüm catan versiyonunu anlattım şu karışım halinde olan. 'oha süper fikirmiş, keşke gerçekten olsaydı, baya eğlenceli olabilirdi' dedi. enver'in bu tepkisi üzerine oyunu değiştirme fikrimden vazgeçtim, gerçekten ilginç olabilirdi. daha zor ve farklı bir oyundu ne de olsa bizim bildiğimizden. o zaman 2 kişi daha bulalım da oyuna başlayalım, dedim. enver birilerini bulmak için gitti. ben de oyunu kurmaya başladım. amma bi dakka oyunu zaten rüyamda görmemiş miydim? o halde rüyamı enver'e anlattığım kısım da mı bir rüyaydı?